We use cookies - they help us provide you with a better online experience.
By using our website you accept that we may store and access cookies on your device.

Sponsor seçimi ne derece önemli?

Her sezon öncesi, bize sunulan sponsor tekliflerinden birini imzalarken, elediğimiz diğer seçeneklerin içimizde bir "Acaba?" kuşkusu meydana getirdiği sponsor değerlendirmelerine bir göz atalım mı? En güvenilir teklif gerçekten de en kârlısı mı yoksa daha avantajlıları mevcut mu? Tekliflerin fazlalığı aslında bir illüzyondan mı ibaret? Hadi bir bakalım...

Yazıya başlamadan önce biraz ön bilgi vereyim ki, sunulan 5 teklifte de kasayı doldurabilecekken neden maksimum kazançları elde edemediğimi açıklığa kavuşturayım. 6. ligde botlarla dolu bir kümede vakit geçiriyorum. Lig yükselme yanlısı değilim ve bu yüzden bilinçli puan/averaj kayıplarıyla bir yandan şampiyonluğumu garanti altına alırken diğer yandan da takımımı "doğrudan yükselme" hattından uzak tutuyorum. Aşağıdaki analizlerde göreceğiniz üzere, kaybettiğim maçların ve yediğim gollerin sebebi bu yaklaşım olmakla beraber, rekabetçi bir kümede bulunsaydım kısmen de olsa sezon boyunca yaşayabileceklerimi bir nebze simüle edecek bir referans olabileceği kanısındayım.

İncelemelere geçmeden evvel 74. sezona başlarken bana sunulan tekliflere, bunların koşullarına ve referans olması açısından 74. sezonun 14. hafta maçlarının ardından kümemdeki puan durumlarına bir göz atalım. (https://i.ibb.co/Xbm3MXN/Kontrat.png) "Neden 14. haftanın sonu?" derseniz, sezon 16 hafta sürmesine rağmen ne yazık ki sponsorlarımız "ek ödemeler" için yalnızca kümemizdeki rakipler ile yaptığımız maçları dikkate alıyor. Play-Off maçları ve hafta sonu hazırlık maçları maalesef yok hükmünde.

Bu veriler ışığında hangi teklifin ne gibi avantajları/dezavantajları olduğuna bir bakalım...

Ön Not: Hangi teklifi seçersem seçeyim, her hafta 65.000TL (16 haftanın sonunda 1.040.000TL) sabit bir kontrat gelirim mevcut. Her teklif incelemesinde bunu hesaba katsam da yazının geri kalanında lafı uzatmamak için bunu dile getirmeyeceğim.

Teklif #1: Bu teklif üzerine uzun uzadıya konuşmaya gerek yok. Akarı, kokarı olmayan standart ve en güvenli teklif. Her lig maçının ardından 33.500TL (14 maç için 469.000TL) primi var. Buna göre sezon sonunda toplamda 1.509.000TL öneriyor. 16 haftalık sezon için ortalamaya vurursak, haftada 94.313TL civarı bir kazanç demek. Çoğunuz gibi ben de bunu seçtim.

Teklif #2: Artık koşullu tekliflere geçiyoruz ve diyor ki; sezonu ilk 3 sırada tamamla, 540 bini kap. İlk teklif olmasaydı buna imzayı basardım. Botlarla takıldığımdan bu benim için çantada keklik ama rekabetin kıran kırana geçtiği kümelerde durum ne olur kestirmek zor. Tüm koşullu tekliflerde olduğu gibi hiçbir garantisi yok. Teklifteki ek ödenek olan 540.000TL, 15. haftanın cumartesi sabahı yapılacak ekonomi güncellemesi ile hesaba yatacak. Yani ilk 14 haftayı, haftalık 65.000TL ile kapatacağım (Sırf kurmaylar için haftada 65.280TL harcıyorum). Sezonun sonunda ise toplamda 1.580.000TL elime geçecek. İlk teklife kıyasla 71.000TL daha kârlı ama dediğim gibi hem rekabetçi bir kümede bu risk göze alınır mı hem de haftalık ödemenin daha kısıtlı olması tolere edilebilir mi? Benim ilgimi çekmedi açıkçası ama değerlendirmeyi size bırakıyorum.

Teklif #3: Tekliflerdeki beklentiler çetrefilleşiyor. İç saha maçlarını yücelten bu teklife göre kendi sahamdaki her galibiyet için 36.500TL (Sezon genelinde ise azami 255.500TL) ve evimdeki 5'i geçmeyen her gol için 8.500TL (Sezon boyu azami 297.500TL) öneriyor. Eğer şanslıysam sezon sonunda alabileceğim en yüksek tutar; 1.593.000TL. Total ödeme, ilk 2 teklife göre bir nebze daha yüksek. Peki sonuç? İçeride 6 galibiyet alıp, bu maçlarda botların filelerini sırasıyla 1-4-6-5-4-2-8 kez havalandırmışım (Burada 5 gol kısıtını aştığı için 4 golüm sayılmıyor). Eğer bu teklifi seçseydim sezon sonunda kasaya 1.480.000TL girecekti. Teklif #1'den düşük bir tutar (İsabetli bir karar vermişim). Botlarla değil, gerçek rakiplerle mücadele etseydim bu meblağa bile yaklaşamazdım.

Teklif #4: Burada bana içerideki maçlarda gol yemezsem maç başına 61.000TL (en fazla 427.000TL) ve sezon boyunca her maçta atacağım azami 5 gol için, gol başına 2.500TL (en fazla 175.000TL) öneriyorlar. Kısacası, evimde hiç gol yemez ve 14 maçın her birinde 5 gol atarsam elime toplamda 1.642.000TL geçecekti. Bu teklifi seçseydim bu sezon evimde gol yemediğim 4 maçtan 244.000TL ve attığım gollerden (56 golden 48 tanesi geçerli) 120.000TL prim elde edip toplamda 1.404.000TL kazanıyordum. "Kazanıyordum" diyorum ama kağıt üzerinde tabi ki. Botlar kıyak geçmiş olabilir ancak diğer oyuncuların bana böyle bir jest yapacağı konusunda bir takım şüphelerim var.

Teklif #5: Teklifin ilk maddesine göre deplasman maçlarının her birinde atacağım gol başına 14.000 liradan azami 5 gol için 70.000TL ödeyecekler. Bu da 7 deplasman maçı için en fazla 490.000TL demek. Ayrıyeten terfi halinde 180.000TL ek ödeme de cabası. Buna göre sezon sonunda üst lige çıkabilirsem kazanacağım nakit toplamı 1.710.000TL yapıyor. Oldukça iştah açıcı gibi görünse de tam bir "risk budur" kontratı. Bakalım bu teklifi seçseydim benim elime ne kadar geçecekmiş; Botlara karşı deplasmandaki 7 maçta sırasıyla 6-5-8-5-2-0-0 gol atmışım ve 308.000TL gol primi alabilirdim (yine 4 gol hesap dışı). Yükselmediğim için 180.000TL ise buhar oldu. Demek ki bu teklif bana bu sezon 1.348.000TL kazandıracaktı. Eğer ki ligimden yükselseydim bu tutar 1.528.000TL olarak değişecekti. Bu sonuçlara göre, teklifin tavan değerinden bir hayli uzaktayım ve seçtiğim teklife kıyasla riske girmeye değecek bir cazibeye sahip değil.

Bana sunulan teklifler bunlardı, belki bunların haricinde farklı opsiyonlara sahip bir kaç teklif çeşidi daha olabilir. Onlarda da üç aşağı beş yukarı bu hesaplamalara benzer sonuçlar çıkacağını düşünüyorum. Teklifler bol ve iştah açıcı görünse de aslında hepsi aynı odaya açılan farklı kapılar gibi duruyor. Macera arayanlara adrenalin pompalamak için çeşitli uyarlamalarla amade olan bu seçenekler, konu kazancı en üst seviyede elde etmeye gelince tek bir tanesini öne çıkarır vaziyette.

Gördüğünüz üzere bu noktada önemli olan detay kontratın değeri değil, o kontrattaki beklentilerin sizin takımınızla ve takımınıza yönelik planlarınızla örtüşmesi olmalı. Fikstür dağılımı, rakiplerinizin transferleri, kümenizdeki güç dengeleri, mevcut ekonomik koşullarınız, motor sürprizi gibi faktörler yüzünden tekliflerdeki hedefleri ıskalama ihtimaliniz her zaman ensenizde. "Para mühim değil, bana heyecan lazım" diyorsanız gözünüze kestirdiğiniz bir sponsoru seçip, o teklifteki beklentiyi azami düzeyde karşılamak için sezon boyu sürecek bireysel bir mücadeleye girişebilirsiniz elbette ama söz konusu olan şey para ise biraz daha ince eleyip sık dokumanız lazım. "Şu teklif en yüksek parayı veriyor, onu seçeyim" düşüncesiyle yapılacak bir tercih tüm sezon içi ekonomik dengelerinizi sarsabilir. Hele bir de 15. haftadaki finansal güncellemeye kadar, transfer geliri gibi ek bir kazancınız olmayacaksa düzeniniz muhakkak rayından çıkacaktır.

Yeni sezonla birlikte yeni sponsor dönemine yaklaşırken tüm camiaya kazançlı ve de en önemlisi keyifli sezonlar dilerim.






Dipnot: Biraz alakasız bir hatırlatma olacak ama yeri gelmişken es geçmeyeyim. Eğer Mutlu sponsorlar başarısını istiyorsanız; "Kümenizi ilk 3 sırada bitirin" ya da "Üst lige yükselin" koşullarından birini içeren teklifi seçip, sponsorunuzun bu beklentisini yerine getirmelisiniz. Ne yazık ki ucu açık bırakılmış olan diğer koşullar ilgili başarıyı size kazandırmıyor.

2024-02-18 15:44:06, 105 views

Link directly to this article (HT-ML, for the forum): [ArticleID=23449]

 
Server 071